Prefabrik Tavuk Çiftliği

Prefabrik tavuk çiftliği üretimi yapan firmamız, özellikle izmir ve çevre illere manisa, aydın, denizli, uşak, balıkesir, çanakkale, bursa, bilecik, muğla, kütahya başta olmak üzere Türkiye’nin dört bir yanına hizmet götürmektedir.

Örnek prefabrik tavuk çiftliği fotoğraflarımızı aşağıdan inceleyebilir fiyat almak ve diğer konularla ilgili bilgi almak için iletişim formunu doldurabilirsiniz. Ayrıca TGDF’nin bu konuda hazırlamış olduğu makaleyi de aşağıdan inceleyebilirsiniz.

DETAYLAR VE FİYATLAR İÇİN İLETİŞİM FORMU

    Ad Soyad(gerekli)

    Telefon

    Email

    Mesajınız

    Aşağıdaki makale kanatlı eti ve yumurta konusunda bilgi verilmek amacıyla Türkiye Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri Federasyonu tarafından kaleme alınmış. Makaleyi okuyarak konu hakkında bilgi edinebilir ve kafanızdaki soru işaretlerini giderebilirsiniz.

    KANATLI ETİ VE YUMURTA

    Endüstriyel tarzda üretime uygunlukları nedeni ile kümes hayvanları dünyada artan bir yaygınlıkta, görece düşük fiyatla insanlara hayvansal protein sağlanmasına katkıda bulunmaktadır. Yemden yararlanma oranı ve kısa üretim dönemleri kanatlı hayvanların diğer çoğu çiftlik hayvanından daha ekonomik üretim yapmalarını sağlamaktadır. Diğer ülkelerdeki genel durumdan farklı olarak ülkemizde kırmızı et arzında yetersizlik olması nedeni ile, entegre kanatlı eti işletmeleri hayvansal protein talebinin karşılanmasına katkıda bulunmaktadır. Geçtiğimiz yıllarda sektör, basın-yayın organlarında yapılan bazı spekülasyonlar ve salgın hayvan hastalıkları nedeni ile fiyatlarda önemli dalgalanmalar yaşamış olsa da, Kuş Gribi (Avian Influenza) salgını sırasında edinilen tecrübeler ve tüketiciyi bilgilendirmeye yönelik organizasyonlar sayesinde bu tür spekülasyonlara karşı duyarlılık giderek azalmaktadır.
    Dünyada Durum

    Dünyada kanatlı eti üretiminde A.B.D.’nin önemli payı vardır. Ayrıca A.B.D en büyük hindi eti üreticisidir. Toplam kanatlı eti üretiminde A.B.D.’yi izleyen Çin’in üretimi içerisinde Kaz ve Ördek eti önemli bir yer tutmaktadır. Büyük üretim hacmine rağmen Çin yüksek nüfusu ve talebi nedeni ile halen kanatlı eti ithalatçısı durumundadır. Dünya kanatlı eti ticaretinde önemli diğer ülkeler ise Brezilya, Fransa, Hollanda ve Almanya’dır. Brezilya ihracatçı ülkeler arasında en düşük fiyatla piyasaya kanatlı eti sunan ülkedir.

    Brezilya’nın maliyetlerini düşüren etkenler arasında iklim, ucuz ve yerli mısır üretimi ve ucuz işgücü vb. sayılabilir. Dünya yumurta üretiminin çok büyük bir kısmını Çin tek başına gerçekleştirmektedir. Ancak, Çin’in yumurta üretiminin neredeyse 1/6’sını gerçekleştiren A.B.D en büyük yumurta ihracatçısıdır. İhracatta A.B.D.’yi Hindistan izlemektedir. Fransa, ithalatı ihracatından büyük olsa da uluslar arası yumurta ticaretinde önemli bir paya sahiptir.

    Türkiye’de Durum

    Türkiye beyaz et üretiminde Dünya sıralamasında giderek üst sıralara çıkmaktadır. Dünya beyaz et üretimi sıralamasında 2005 yılında 14. sıraya çıkmıştır. Yıllık ortalama %12 büyüme ile 1991-2005 yılları arasında hayvancılık sektöründe en hızlı büyüyen alt sektör kanatlı eti üretimi olmuştur. Türkiye kanatlı eti üretiminin yaklaşık %90’ı piliç etinden oluşmaktadır. Bu üretimin %85-90’ı sözleşmeli tarım sistemi içerisinde gerçekleştirilmektedir. Kanatlı eti sektörü, ileri üretim ve işleme teknolojisi ile, yüksek girdi kullanımı nedeniyle en rekabetçi hayvancılık alt sektörüdür.

    FVO (AB Gıda ve Veteriner Ofisi) tarafından Nisan 2007’de yapılan denetimlerde ihracat onayı almış işletmelerin uygunluğu bir kez daha tespit edilmiştir. Kanatlı eti üretimi 2005 yılında 1 milyon ton seviyelerine ulaşmışken, 2005 sonu ve 2006 başlarında yaşanan Kuş Gribi salgını nedeni ile sektör 2006 yılında beklenen büyümeyi gerçekleştirememiş, son dönemlerin en yüksek stok seviyelerine ulaşılmış, bazı dönemlerde kimi Kanatlı Eti Entegrasyonları üretimlerini tamamen durdurma noktasına gelmiştir. 2007’de kısa süreli ve dar alanda görülen Kuş Gribi vakalarında, ülkemizin hastalıkla mücadelede tecrübe edindiği ortaya çıkmıştır. AB’ne ihracat izni alınması durumunda üretimin 1,5 milyon tona kadar çıkabileceği düşünülmektedir. Kanatlı eti talebinde mevsimsel dalgalanmalar izlenen ülkemizde, tüketimin düştüğü kış aylarında ihracat yollarının açılabilmesi ile %70 düzeylerinde kapasite kullanımı ile çalışan sektörün daha yüksek kapasitelerde çalışarak daha ekonomik üretim yapabileceği düşünülmektedir. Yeni birkaç işleme tesisi kurulmakla beraber, yumurta sanayi kanatlı eti sanayindekine paralel ve aynı hızda bir gelişme gösterememiştir.

    Dünyadaki örneklere bakıldığında yumurta sanayisinin gelişmiş olduğu ülkelerde sanayinin yumurta üretiminin istikrarını koruyucu etkisi olduğu görülmektedir. Yumurta ürünleri birçok gıdanın üretiminde önemli bir girdidir. Bu nedenle ülkemizde halen yumurta ürünleri ithalatı devam etmektedir. Üreticilerin çoğunlukla örgütlenerek fiyat belirlediği sektörde talepteki dalgalanmalara göre üretim yönlendirilemediği ve dalgalanmalara karşı üretim kanadını koruyacak yumurta sanayi henüz olgunlaşmadığı için yumurta pazarı istikrarsız bir yapı sergilemektedir. Ülkemiz yumurta üretimi 90’lı yıllarda çeşitli dönemlerde atılım yaparak 10 milyar adete kadar çıkmış, ancak kişi başı yumurta tüketiminin aynı hızla artmaması ve ihracat imkanlarının yeterince geliştirilememesine bağlı olarak arz fazlası fiyatlarda dalgalanmalara neden olmuştur.

    Bu nedenle son dönemde yıllık yumurta üretimi 8 milyar düzeyinde sabit kalmıştır. Yumurta sanayinin gelişmesi ile ihracatta artma ve yumurta ürünleri ithalatında azalma beklenmektedir. Yüksek kırmızı et fiyatlarına rağmen kırmızı et üretiminin azalması sonucu hayvansal protein gereksinimi kanatlı eti ile giderilmeye çalışılmaktadır. Bunun bir sonucu olarak 1994’te 5kg civarında olan kişi başı kanatlı eti tüketimi 2004’te 14kg’a kadar çıkmıştır. Kişi başı yumurta tüketiminde ise kayda değer bir artış sağlanamamıştır. Türkiye’de kişi başına yumurta tüketimi yıllık 125–150 adet arasında seyretmektedir.

    Gelişmiş ülkelerdeki kişi başı tüketimlerle kıyaslandığında halen düşük olan kişi başı kanatlı eti ve yumurta tüketiminin ilerleyen dönemde gelir düzeyinin yükselmesi ile artacağı, buna ilaveten nüfus artışının da etkisi ile toplam kanatlı eti ve yumurta tüketiminin de önemli bir artış göstereceği beklenmektedir.

    Genel Değerlendirme

    Kanatlı eti üretiminde ülkemiz, yeterli teknik kapasiteye ve rekabet gücüne erişmiştir. Ülkemizde mısır, soya gibi büyük oranda dış kaynaklara bağımlı olduğumuz yem hammaddelerine uygulanan ithalat vergilerinin bir sonucu olarak, yem maliyetleri yüksek seyretmiştir. Toplam üretim maliyetleri arasında, yem maliyetlerinin yaklaşık %70 payı olduğundan Türkiye kanatlı eti ve yumurta üretim maliyetleri dünya fiyatlarından yüksek seyretmiştir. Ancak, Latin Amerika ve A.B.D. uygulanan enerji politikalarının bir neticesi olarak, mısır ve soyanın en büyük üreticileri olan bu ülkelerde bu ürünler biyodizel ve etanol gibi enerji kaynaklarına dönüştürülmeye başlamıştır.

    Bunun bir sonucu olarak bu hammaddelere artan iç talep nedeni ile, Latin Amerika ve A.B.D. mısır ve soya ihracatını düşürmüştür. Talep değişimi ile uluslar arası piyasalarda yükselen yem hammaddeleri fiyatlarına bağlı olarak ülkemiz kanatlı eti ve yumurta üretim maliyetleri rekabet edebilir seviyelere gelmiştir. Son zamanlarda entegrasyonlarımızın Ortadoğu ülkelerine kanatlı eti ihracatının artmasında bu gelişmelerin önemli bir katkısı olmuştur. Ayrıca, Türkiye’nin AB’ye ihracat izni alması durumunda, düşük fiyatlı ürün sunan Brezilya gibi ülkelerle dondurulmuş kanatlı etinde değil, ancak taze kanatlı etinde ve özellikle göğüs etinde rekabet etmesi mümkün görülmektedir. Kaynak : http://www.tgdf.org.tr

    Bir cevap yazın

    E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir